Friday, January 27, 2012

'I had a dream'

Bir keresinde 'I had a dream' demis modern olimpiyat oyunlarinin kurucusu Baron Pierre de Coubertin. 
Kucukken benimde hayallerim vardi sizler gibi... Buyudukce -sozde- olgunlastikca inancimi yitirdigim, artik hayal olmaktan cikip birer hic olan. Hic oldugunu varsaydigim.
Hepimizin bas etmeye calistigi turlu turlu problemleri vardir hayatta, onceligi kisiden kisiye degisen. Benim icin de... Cok zorlu bir donem gecirdim kendimce; kolay kolay asamayacagimi dusundugum. Evet, hala o durumla savas halinde olabilirim ama bildigim bir sey varsa o da kucukken kurdugum hayallerin artik elimde olmamasiydi belki de beni, bizi bu duruma surukleyen. Ne zaman hayallerimizden vazgectik? Ne zaman biz olmaktan, ben olmaktan vazgectik? Kendinizden ne kadar cok odun verdiginizin en son ne zaman farkina vardiniz? 
Peki ya mutsuz olma sebeplerinizi hic dusundunuz mu? Neden mutlu olamadiginizi? 

Cevabi ben soyleyeyim. 

Hayallerinizden vazgectiginizde mutlulugunuzdan vazgectiniz.


Kucuk bir cocukken kurdugunuz o mukemmel hayallerinizden buyuk bir cocuk olamadiginiz icin vazgecip, baskalarinin sizi -bilincli ya da bilinc disi- yonlendirdigi dogrultuda, daha dogru olabilecegine inanmayi sectiginiz (ya da inandirildiginiz) bambaska hayaller yuzunden. Kendiniz olmayi; benliginizi biraktiginizdan itibaren. 


Kucukken benim hayallerim vardi. Yapmayi sevdigim isler vardi, sahnem vardi, performanslarim vardi, muzik vardi, hatta utanmadan puantiyeli bir donla cirilciplak sahneye cikip 'KRAL CIPLAK' dolasmak vardi. O alkislari duymak vardi, sarki soylemek vardi, dans etmek vardi... 
Evet, bunlarin hepsini simdi cok uzak gelen o zaman dilimi icerisindeyken yapmistim. Peki, simdi elimde ne kaldi? Tiyatrodan, sahneden vazgecmeyi neden sectim? Herkesin basarili oldugumu soyledigi, beni takdir ettigi bir seyden neden kendimi basarisiz hissettigim icin vazgectim? Neden kendine guvensiz, asagilik biri oldum?
Ben kendimi hic bir zaman iyi gormedim, yeterli gormedim bir seyleri basarabilecegine/basardigina inanan digerleri gibi. Hep (daha) iyi olmak icin bir yol oldugunu dusundum, benim olamayacagim. Hep iyisi, daha iyisi. Insanlarin sozlerine o zaman da kulak asmazdim, simdi neden asacaktim ki? Ben ne yaptiysam ic gudulerimle, isteklerimle; ozellikle kendi isteklerimle, yaptim her seyi. Istemediklerimi ise yapmadim. Yaptiramadilar. Oyun bu kadar basitti aslinda. Neyi istiyorsun? Madem o kadar iyi ve yetenekliydim, simdi neden olamayacaktim? Kisiligime, benligime verdigim 5 yillik aradan sonra hic aklimdan cikmayan bu tutku donem donem kendini yenilerdi. Ya simdi? Neden simdi? 

Cevabi cok basit. 
Hayallerimden vazgectigimi hatirladim, yapmak istediklerimi yapmadigimi, baskalarinin sozlerini dinledigimi, kukla oldugumu; oldurulmaya calisildigimi...

Hayallerinizi kovalamaktan, onlarin pesinden gitmekten asla vazgecmeyin!


Cunku onlar bizi mutluluga ulastiracak yegane seylerdir hayatta, mucize denen... 
Hayallerimiz olmadan nefes alabilir miydik? 

En son ne zaman cocuksu kahkahalarinizi attiniz doya doya icinizden geldigi gibi? 
ya da 
En son ne zaman ozgurce giyindiniz mahalle baskisi olmadan? 
Peki ya en son ne zaman sevgilinize ya da hoslandiginiz birisine hissederek,kaybetmekten korkarak seni seviyorum dediniz? 
En son ne zaman bir cilginlik yaptiniz? 
Ne zaman 'en' olmayacagini dusundugunuz, size imkansiz gelen seyleri 'nasilsa olmaz' diyip ugruna caba bile harcamadan biraktiniz?

Ugruna caba harcanmamis kazanimlar, kazanim degildir.


Ben kucukken bir hayalim daha vardi. Cok iyi bir gelire sahip olmak. Bunu kim istemezdi ki zaten... ama benim istegimin bir farki vardi. Robin Hood misali. Sahip oldugum kazanci, kendi basima, kendim icin car cur edip, yiyip bitirmek degil, paylasarak cogalmak. Cunku onemli olan para degildi benim icin. 
Hayat... 
Elimdeki parayi hep paylasmayi hayal etmistim; 'Kendime yetecek kadar param olsun, gerisini faydali olabilecegim bir sekilde gerek bagislarla, gerek yardimlarla, insanlar icin; insanlik adina kullanabileyim; ihtiyaci olanlara verebileyim. Onlarinda kendilerine yetecek kadar kazanclari olsun.' isterdim. 
Peki buyuyunce ne oldu? 
O cocuksu masum hayallerimiz ufacik bir esintide dahi sonen mum isigi gibi ansizin; siz ne oldugunu anlamadan sonmedi mi? 
Ozellikle universitedeyken hepiniz is bulabilmek, iyi paralar kazanabilmek amaciyla yetistirilmedik mi? Yetistirilmiyor muyuz?
Peki para gercekte ne demekti ki su hayatta? Kendine yetecek kadar paran olsa, isteklerinin pesinden kossan, para icin degil de kendin icin, mutlu olmak icin bir seyler yapsan... Her sey daha guzel olmaz miydi? Herkes hayallerinin pesinden gitse daha mutlu, daha saglikli bir toplum olmaz miydik?
Tipki John Lennon'un dedigi gibi... 
'Imagine'
Cunku hayal ettikce varsiniz. 
Cunku hayal ettikce mutlusunuz.

Yasadiginiz, tahmin bile edemediginiz bu sahte hayatin icinde belki de tek gercekliktir. Durust olun, soyleyeceginiz ne varsa soyleyin, hayallerinizi paylasin. 
Korkmayin. 
Cunku bu icinde yasadiginiz sahte dunyadaki tek gercek ve gerceklik kendinizsiniz. Bunun sizde farkindasiniz ama itiraf dahi edemeyecek kadar korkaksinizdir belki. O yuzden ozgurce dusuncelerinizi soylemeli, anlatmalisiniz. Belki hayalleriniz karsisinda gulup alay ederler sizinle... Peki, bu onlarin hayallerinin sizinkilerden daha iyi, daha yuce(?) oldugundan midir; yoksa, kendisinin hayal bile kuramayacak kadar korkak olmasindan midir karsinizdakinin? 
Hayal kurmak suc degildir. Komik? Hic degildir cunku siz hayallerinizle mutlu olursunuz. Siz mutluysaniz da gerisinin bir onemi yoktur. Birakin hayallerinizle gulup dalga gecsinler. Siz de gulun. Hem belki hayallerinize hic bir zaman kavusamazsiniz her ne kadar cabalasanizda; ama denediginiz icin pisman olur musunuz ki? 
Cabaladiginiz icin mutsuz olur musunuz ki? 
Cabalayipta hayal kirikligi yasamaktansa hic bir sey yapmadan hayal kirikligi icerisine hapsolmak daha mi cazip? 
Yoo, deneyin, cabalayin.
Cuvallayin, en dibe batin, tekrar deneyin, tekrar yikilin, tekrar, tekrar... Kolay pes etmeyin. Olmuyorsa siz de KENDINIZE gulun. Baska hayaller kurun. Yine deneyin. Sizi ne mutlu edecekse onun ugruna savasin. Cunku kurdugunuz hayallerin yuzunuze yerlestirdigi o tebessumden, onu basarmanin yarattigi heyecan ve sevincten daha guzel ne var; ne olabilir ki? 
Basaramasaniz bile su an ki halinizden daha mutlu olmayacak misiniz?

Hayat, her zaman basarili olmakla, kazanmakla ilgili degildir. 

Bazen yenilmek, yenilgileri kabul etmekle ilgilidir. Insan yenildigi zaman da mutlu olabilir mi? Neden olmasindi ki... Baskalarinin galibiyetlerine de mutlu olabilir insanoglu. 

Ben derken bencil degil, benlik olmak lazim. 

Kendiniz icin; olmuyorsa baskalari icin mutlu olun. Cunku buna deger.


Simdi gozlerinizi kapatin, muziginizi acin ve dusunun... 'Benim cocukken hayallerim neydi? Kim olmayi, ne olmayi istiyordum, ne yapmak istiyordum?' 
ya da 
'Ben kucukken ne yapiyordum da mutluydum?'
'Beni neler mutlu ediyordu?'

Az ile yetinemiyorsan, fazlasini bekleme. 

Ben dusundum ve hayallerimin pesinden gitmeye karar verdim. 

Bu nedenden dolayi yeni blogumun acilis gonderisini okudunuz.

Unuttugum benligime donmenin bir yolculugu olarak adimimi atiyorum buraya. 

Yeni bir baslangic yapiyorum sizlerle birlikte...

Bu baslangic icerisinde sizleri bana ilham veren, hayallerinin pesinden gitmeye karar vermis olan kisilerle tanistiracagim zaman icerisinde.

Umarim sizlere de isiklarindan bir tutam sunarlar ve yol gosterirler.
Umarim sizlerde neyin onemli oldugunu yeniden hatirlarsiniz.
Mutlu olursunuz.

Bunun disinda da biraz moda, biraz muzik, biraz sanat, biraz tasarim; en onemlisi, hayat...
Yasadigimiz ve yasayacagimiz ne varsa...

Unutmayin, hayaller mutluluk yolundaki en minik; ama en cesur adimlardir.


Simdi ayaginizi kaldirin ve o adimi atin...

Hosgeldiniz:)



4 comments:

  1. Ayni duygular. Hayallerin fazla olusunun verdigi karmasa. Yenilgiyi kabullenememe.
    Umut. Yarini bekleme.. Ve tebessum. Hayatimda ilk defa dibe vurmus vaziyetteyim.
    Ama bunu bile everything happens for a reason' diyerek gecistirmek istiyorum. Lakin bana da bu yakisir!

    ReplyDelete
  2. Hayatımda ilk defa bir blog yazısını sonuna kadar, sindirerek, yavaş yavaş okudum; hislerimizin, yaşadıklarımızın çoğu aynı. Bir sürü hayallerimizden insanlar tarafından "hayat böyle" denilerek vazgeçirildik. Yazınızı okurken bütün yaşantım gözümün önüne geldi. Tebrik ediyorum, çok iyiydi.

    ReplyDelete
  3. hayatimda ilk defa bi blog yazisini bu kadar sindirerek okudum.suanki duygularim ifade edilmis sanki ama inaniyorum bi gun herkesin hayali gercek olucak ve herkes mutlu olucak

    ReplyDelete
  4. moytun hadi artık yeni bir şeyler paylaş :)

    ReplyDelete